Aile Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.
Toplumun en temel yapı taşı olması itibariyle aile kurumuna başta anayasa olmak üzere kanunlarla özel önem atfedilmiştir. Aile hukukunun temelini ailenin korunması ile çocuğun üstün yararı ilkeleri oluşturmaktadır. Medeni kanunda düzenlenen ve yasal çerçeveleri çizilen nişanlanma, evlenmenin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları ve sonuçları, mal rejimleri, aile konutu, soy bağı, evlat edinme, velayet, çocuğun nafaka hakkı, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık, yardım nafakası olarak aile hukukunun konuları arasındadır. Medeni Kanun dışında 6284 Sayılı Kanun ile aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla evlilik birliği içerisinde olduğuna bakılmaksızın kadın ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine dair alınacak evden uzaklaştırma, iletim vasıtalarıyla rahatsız etmemek, adres ve kimlik bilgilerinin gizlenmesi, işyeri değişikliği başta olmak üzere koruma tedbirleri düzenlenmiştir. Bu bakımdan kadın hakları ve çocuk hakları ile bu kişilerin aile içi şiddetten korunması başlı başına ayrı inceleme alanı oluştursa dahi aile hukukunun da ilgi alanı içerisinde yer almaktadır. Ayrıca aile içi şiddet, taşıyıcı annelik, yapay döllenme, çocuk istismarı ve çocuk kaçırma gibi kadın hakları ya da çocuk hakları kapsamında ele alınan konular da gerek uluslararası sözleşmelerde gerek iç hukukta özel olarak düzenlenmektedir. Bunun dışında önemle belirtmek gerekir ki Türk Medeni Kanun’un örnek aldığı İsviçre Medeni Kanun’dan farklı olarak kayıtlı yaşam arkadaşlığı düzenlenmemiş ise de resmi nikâh olmayan partnerler arasındaki hallerde de yaşam arkadaşlıkları aile hukukunun konusu içinde yer almaktadır.
Aile hukuku kapsamında görülen davalarda Aile mahkemeleri, uzmanlık mahkemeler olması sebebiyle sosyal çalışmacı, psikolog, pedagog gibi alanında uzman kişilerin yardımından yararlanılmaktadır. Bu anlamda çocuğun velayeti, boşanma, vesayet gibi davalarda ilgili uzman görüşü oldukça önem arz etmekte olup Aile hukukunda hâkimlerin takdir yetkilerinin de daha geniş kullanıldığı görülmektedir.
Boşanma davası, genel ve özel sebepler olmak üzere her davaya özgü sebepler içerebilen yeniden değerlendirmeye muhtaç, uzmanlık isteyen, hak düşürücü sürelere tabi olan bir dava türüdür. Bu doğrultuda kazanacağınız davayı uzman bir vekille çalışmayarak usulden kaybedebilir, kaybedeceğiniz bir davayı ise kazanabilirsiniz. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılacak mal rejimine ilişkin davalar da boşanma davalarının sonucuna bağlı olarak şekillenmekte, verilecek kararlar bağlantılı olmaktadır. Bu sebeple ilk elden davaların detaylı şekilde incelenip delillerin toplanması, değerlendirilmesi, yasa dışı deliller hakkında bilgilendirme yapılması, sonuçların bildirilmesi şarttır.
Aile hukukunun temel prensiplerini dikkate aldığımızda çocuk, kadın, aile gibi hassasiyetle ve titizlikle korunması gereken aktörleri barındırması ile evlilik, boşanma, velayet vb. kurumları ele alması itibariyle bu disipline tarafımızca gerekli önem verilmekte ve tüm süreçler mahremiyet ve özen içerisinde yürütülmektedir.
Bu doğrultuda Nava Partners olarak sizlere:
hizmetleri sağlanmaktadır
Aile Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.