Spor Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.
Endüstrileşmenin ticarileşmeyi beraberinde getirmesi, teknolojik gelişmeler ve parasallaşmanın dünya çapında spora olan tutkuyla birleşmesi sporun sosyal anlamdaki öneminin yanına ekonomik anlamda da öneminin eklenmesine ve devasa bir pazar oluşmasına yol açmıştır. Bu bakımdan oluşan sektör yani diğer bir ifadeyle spor endüstrisi spor organizasyonları, spor teşkilatları, spor medyası, spor pazarlaması gibi ekonomik anlamdaki alanlar dışında sporcuları, kulüpleri, federasyonları, sponsorları, diğer yönetim teşkilatlarını, yarı yargısal organları, oyuncu temsilcilerini, bahis işletmelerini, taraftar derneklerini, spor basını birlik ve derneklerini, yatırımcıları ve son olarak taraftarları (müşteriler) içinde barındıran karmaşık ve devasa bir yapılanmadır. Bu gerek ekonomik gerek sosyal birçok aktörü içinde bulunduran oldukça karmaşık, dinamik ve doğal olarak ayrı düzenlemeler ve uygulamalar barındıran yapı içesinde hukuki uyuşmazlıkların oluşması ise kaçınılmazdır. İşte tüm bu belirtilen hususları uzaktan veya yakından ilgilendiren hukuki süreçler de spor hukukunun faaliyet alanlarını oluşturmaktadır.
Evrensel bir spor hukukundan bahsetmek mümkün olmamakla birlikte sporun evrensel ruhundan söz edilebilir. Zira dünya çapında spor müsabakaları milyonları peşinden sürüklerken spor belli başlı temeller üzerinde yer almaktadır. Bu da her spor dalı için gerek uluslararası gerek ulusal düzeyde, hem devlet teşkilatları hem de spor yönetimleri bakımından düzenlemelerin ve elbette spor yargısı bakımından düzenlemelerin spor dalları bakımından oldukça farklılık göstermesine karşın sporun ruhuna hizmet eden genel-geçer kabul ve ilkeler bakımından paralellik gösterdiği de ifade edilebilecektir.
Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki kendine özgü dinamikleri olan ve düzenlemeleri oldukça hızlı gelişen ve değişen bir özel hukuk dalı olan ve özellikle son yıllarda ülkemizde gerekli önemi gören spor hukuku diğer birçok hukuk dalına ilişkin hususlar barındırmakta ve hizmet verilirken bu alanlarda da uzmanlık sahibi olmayı gerektirmektedir. Bu doğrultuda ve spor hukuku düzenlemeleri dikkate alındığında spor hukukunun aslında karma bir hukuk dalı olarak değerlendirilebileceği ve kendisine has bir düzene sahip olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Bu karma niteliğin kaynağının ise spor hukuku alanında düzenlemelerin ulusal ve uluslararası hukuk kuralları ile ulusal ve uluslararası spor teşkilatlanmalarının düzenlemeleri ile her ne kadar spor hukuku alanında her spor dalı bakımından ülkelerin kendi iç dinamiklerinde yasal düzenlemelere yer verilse de genel olarak ülkeler ve spor dallarına özgü düzenleme yapma yetkisine sahip teşkilatlar tarafından kabul edilen uluslararası komiteler ve nihai yargı mercilerinin mevcudiyeti ve yine spor hukukunun diğer hukuk dallarına barındıran yapısından kaynaklanmaktadır. Ayrıca spor hukukunun niteliği itibariyle kamu hukuku öğeleri taşıdığı da açıktır.
Bu hususlar ışığında her spor dalı bakımından ulusal ve uluslararası boyutta spor dalına has düzenlemelere ve uygulamalara hâkim olmak gerekmektedir. Bu doğrultuda tarafımızca spor endüstrisi içerisinde yer alan tüm aktörlerle ilgili her türlü uyuşmazlıklar hakkında önleyici ve onarıcı olmak üzere hukuki danışmanlık ile hukuki süreçlerin yönetimi ve/veya hukuki destek sağlanması şeklinde hizmetlerimiz verilmekte olup spor endüstrisinde yer alan tüm aktörlerin ve uyuşmazlıkların her tarafı için ayrı bir bakış açısına sahip olarak tüm tüzel ve gerçek kişilere hizmet vermekteyiz.
NAVA PARTNERS olarak spor hukuku çalışma alanında verdiğimiz hizmetlerin başlıca olanları ise şunlardır;
Spor Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.